Pages in topic:   < [1 2 3]
Ben mi yanlış biliyorum fiyatları?
Thread poster: Nilgun Ozcan
alagoz (X)
alagoz (X)
Local time: 10:22
English to Turkish
+ ...
Bana öneriniz? Aug 25, 2007

Herkese selam.
Siteye yeni üye oldum. Ben yurtiçinde ağır tıp metinleri çeviriyorum yaklaşık 1 yıldır kelimesi 0.02 usd. Eşşeklemesine çalışıyorum anlayacağınız.
Normalde birisi bana 0.05 oranından iş teklif etse düşünmeden atlarım.
Tamam piyasa düşmesin istiyorsunuz anlıyorum ama bir de şu var, sizin 15 yıllık tecrübeniz varsa ve sitenin kuruluşundan beri üyesiyseniz ben sizinle aynı oranda teklif verirsem hiç bir zaman iş alamam.
... See more
Herkese selam.
Siteye yeni üye oldum. Ben yurtiçinde ağır tıp metinleri çeviriyorum yaklaşık 1 yıldır kelimesi 0.02 usd. Eşşeklemesine çalışıyorum anlayacağınız.
Normalde birisi bana 0.05 oranından iş teklif etse düşünmeden atlarım.
Tamam piyasa düşmesin istiyorsunuz anlıyorum ama bir de şu var, sizin 15 yıllık tecrübeniz varsa ve sitenin kuruluşundan beri üyesiyseniz ben sizinle aynı oranda teklif verirsem hiç bir zaman iş alamam.
Benim yerimde olsanız ne yaparsınız?
Bana 0.05 usd oranından iş verecek birisi varsa ben hiçbir ilana teklif vermeyeyim:))
Collapse


 
Taner Göde
Taner Göde
Türkiye
Local time: 10:22
English to Turkish
+ ...
Bir büro sahibi olarak... Aug 26, 2007

Çok az topic okurum ProZ'da, ama bu defa gözüme takıldı. Büroda tek çalışırım, evde çalışan 15-20 tercümanım var. Önceden % 50 çalışırdım ama bunun doğru bir yöntem olmadığını hemen anladım çünkü büro masrafları da "gizli ortak" olduğundan tercümana daha az ödeme yapmam gerekiyordu. Bu nedenle tüm tercümanlara fiks fiyat uygulama yöntemine geçtim.

Öğrendiklerim:

1) Alan memnun (müşteri fiyattan şikayet etmiyor)
2) Sat
... See more
Çok az topic okurum ProZ'da, ama bu defa gözüme takıldı. Büroda tek çalışırım, evde çalışan 15-20 tercümanım var. Önceden % 50 çalışırdım ama bunun doğru bir yöntem olmadığını hemen anladım çünkü büro masrafları da "gizli ortak" olduğundan tercümana daha az ödeme yapmam gerekiyordu. Bu nedenle tüm tercümanlara fiks fiyat uygulama yöntemine geçtim.

Öğrendiklerim:

1) Alan memnun (müşteri fiyattan şikayet etmiyor)
2) Satan memnun (elime geçen para ile idare ediyorum)
3) Yapan memnun (tercüman istediği parayı hemen alıyor)

Gelelim fiyatlar konusuna. Karakter veya satır hesabı bu bölgede yok. Yani Ankara ve İstanbul yöntemi burada geçmiyor. Çok pahalı (ve dolayısıyla da kötü) yapan bürolar da var, çok ucuz (ve dolayısıyla da kötü) yapan bürolar da. Çoğu zaten Adliye Sarayının çevresinde olduğundan sokak müşterisine hitap ediyor. Kör tuttuğunu mantığı burada geçerli. Nüfus Kayıt Örneğine 100 YTL ödettirildiği duydum, Aile Cüzdanını $100'e yaptıklarını da bana ağzı yanmış müşteri söyledi.

Fakat burada hep kaybeden birileri var, o da hem aşırı fiyat ödemek zorunda kalan müşteri, hem de çeviriyi yapıp 5 kuruş parayı bile zor alan tercüman. Aslan payını götüren insafsız büro sahibi.

Dürüstlük, itibar ve saygı müşterinin ahını almamak ve bedduasına maruz kalmamak için daima gözönünde bulundurmak, açgözlü olmamak gerek. Bu hem aile terbiyesinden, hem de işi öğreten patrondan ileri gelmelidir.

Herkese iyi çalışmalar ve bol kazançlar diliyorum.

Taner Göde
Collapse


 
Aygun Uzunlar
Aygun Uzunlar
Local time: 09:22
German to Turkish
+ ...
Avrupada bir büro sahibi olarak..... Sep 25, 2007

1 yildir Proz.com forumlarini okuyorum (zaten baska bir isime yaramiyor) bir gün fiyat almak amaciyla 25-30 kadar Freelancere mesaj gönderdim, %70'i cevap yazma tenezüllünde le bulunmadi, yazanlarda hayel dünyasinda yasiyanlardi. 0.08'den basliyordu fiyatlar (benim avrupadaki büromdan tahsil ettigim fiyati asiyordu acikcasi). simdi sizlere soruyorum, avrupada ingiltere, Fransa, Almanya ve italyada ortalama 55 isarete 0.30€ Cent verirken Türkiyedeki genelde ünversite mezunu bile olmayan... See more
1 yildir Proz.com forumlarini okuyorum (zaten baska bir isime yaramiyor) bir gün fiyat almak amaciyla 25-30 kadar Freelancere mesaj gönderdim, %70'i cevap yazma tenezüllünde le bulunmadi, yazanlarda hayel dünyasinda yasiyanlardi. 0.08'den basliyordu fiyatlar (benim avrupadaki büromdan tahsil ettigim fiyati asiyordu acikcasi). simdi sizlere soruyorum, avrupada ingiltere, Fransa, Almanya ve italyada ortalama 55 isarete 0.30€ Cent verirken Türkiyedeki genelde ünversite mezunu bile olmayan meslektaslarima neden fazlasini vereyim!
istanbul, ankara ve hatta denizlide ikamet eden bürolarla irtibata gectim, sonuc cok basit sizler 0.05$ az derken o bürolar bu fiyatinda altinda calisiyor, freelancer icin zaman acisindan imkansiz olan ceviriyi 24 saat icinde bana gönderebiliyor(100+sayfa).
arkadaslar fiyatlar düsmüyor... tüm dünyada zaten düsmüs.
trados, wordfast vb. gibi programlar piyasadayken bundan sonra yükselmesinin imkani yok. Diger bir gercek ise herkesinde bildigi gibi isi bulmak zor, ok aldiktan sonrasi zaten rutin(önce tanidigin cevirmene gidersin...arka planda her zaman daha ucuzunu ve daha iyisini ararsin. benim elimde simdiye dek hic bir is kalmadi.
-Freelancer benim is ortagim degil, personelim hic degil.. ceviri kontenjanim elverdiginde vakit kaybetmeden cevirmeni kadrolu ise alirim. masraf olarak bizlere avrupada 2000€ mal olur, benim kazancim ortalama 5000€ civarinda olur.

lütfen beni yadirgamayin yaklasik 1 senedir forumlari okuyorum, diger is verenlerinde okudugundan eminim.

Aygun Uzunlar
Miximax Köln
Collapse


 
Şadan Öz
Şadan Öz  Identity Verified
Türkiye
Local time: 10:22
English to Turkish
:)) Sep 26, 2007

Aygun Uzunlar demiş ki:

... %70'i cevap yazma tenezüllünde le bulunmadi, yazanlarda hayel dünyasinda yasiyanlardi. 0.08'den basliyordu fiyatlar (benim avrupadaki büromdan tahsil ettigim fiyati asiyordu acikcasi). simdi sizlere soruyorum, avrupada ingiltere, Fransa, Almanya ve italyada ortalama 55 isarete 0.30€ Cent verirken Türkiyedeki genelde ünversite mezunu bile olmayan meslektaslarima neden fazlasini vereyim!

Miximax Köln


Sözlerinizi okurken epey sinirlendim:

1) Hayal dünyası dediğiniz dünyanın gerçek olduğunu belirtmem gerekiyor. Ben yaklaşık 3 aydır kelimesi 8 Avro sente, uluslararası sektörün lider firmalarından ikisine çeviri yapıyorum. Fiyatı da kendim verdim, daha yükseği de kabul edebilirlerdi. Ayrıca benimki istisnai bir durum değil.

Siz daha ucuzsanız o sizin sorununuz.

2) Ben Fransa, Almanya, Bangladeş vb. ülkelerdeki çevirmenden daha değersiz değilim. Üniversiteden de atıldım, lakin kalitem yine uluslararası standartlardaki QA süreçleriyle ölçülüyor. Sizin şahsi ölçümünüzden daha objektif olduğu muhakkak.

3) Trados, WordFast vb. CAT araçlarının, fiyatları sizin dilediğiniz gibi aşağıya çeken araçlar olmadığını belirteyim. CAT araçlarıyla ilgili genel ve teknik bilgileri bu forumlarda bulabilirsiniz.

Hepimiz dünyayı kendi ölçeğimizden, penceremizden değerlendiriyoruz elbet. Ancak, geneli bilmeden ve araştırmadan burada yanlış bilgiler vermek doğru değil.

Genele Not: Bizim Türk işverenlerimiz bu düşmanca ve muhteris tavırlarıyla daha çok rakip yaratır kendilerine. İleriki yıllarda kafayı çok duvara vuracaklar ama geçmiş ola!




[Değişiklik saati 2007-09-26 03:17]


 
dikran d (X)
dikran d (X)  Identity Verified
Türkiye
Local time: 10:22
French to Turkish
+ ...
0,08 Euro Sep 26, 2007

Aygun Uzunlar wrote:
1 yildir Proz.com forumlarini okuyorum (zaten baska bir isime yaramiyor) bir gün fiyat almak amaciyla 25-30 kadar Freelancere mesaj gönderdim, %70'i cevap yazma tenezüllünde le bulunmadi, yazanlarda hayel dünyasinda yasiyanlardi. 0.08'den basliyordu fiyatlar


O fiyatları verenler bizleri çalıştırabiliyor vermeyenler çalıştıramıyor sayın Aygun Uzunlar.
Geçenlerde ben istemediğim halde 0,1 Euro teklif eden bir yabancı dahi oldu. "Yabancı yerliler" cimrilik ederse biz de gerçek yabancılarla çalışmayı tercih ederiz. Ben kendi adıma konuşuyorum tabii. Eğer yerel fiyattan çalışacaksak yurt dışındaki bürolarla çalışmanın anlamı nedir? Yerli bürolarla çalışırız daha iyi.


istanbul, ankara ve hatta denizlide ikamet eden bürolarla irtibata gectim, sonuc cok basit sizler 0.05$ az derken o bürolar bu fiyatinda altinda calisiyor, freelancer icin zaman acisindan imkansiz olan ceviriyi 24 saat icinde bana gönderebiliyor(100+sayfa).


Tabii, aynı işi 3-5 çevirmen arasında bölüştürürler.
Aynı terim için 3-5 farklı karşılık kullanıldığını, üstelik her bölümde kalitenin farklı olduğunu görürsünüz.

Bu da benim görüşüm.

Saygılar

[Edited at 2007-09-27 13:27]


 
Serkan Doğan
Serkan Doğan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 10:22
Turkish to English
+ ...
İmla Sep 26, 2007

Aygün Hanım'nı düşünceleri hakkında yorum yapmayı gerekli bulmuyorum. Şadan güzel şeyler söylemiş, genel anlamda katılıyorum. Ama beni asıl rahatsız eden şey, bir yazıda bu kadar fazla imla hatasının nasıl yapıldığı oldu. Yazının sonunu getirmek için kendimi epeyce zorladım. Hem de çeviri alanında biri, eğitimli biri ve Avrupa'da çeviri ofisi sahibi olan bir kimse tarafından yazılmış. Yazı sahibi sürekli proz forumlarını takip ettiğini söylüyor. O hal... See more
Aygün Hanım'nı düşünceleri hakkında yorum yapmayı gerekli bulmuyorum. Şadan güzel şeyler söylemiş, genel anlamda katılıyorum. Ama beni asıl rahatsız eden şey, bir yazıda bu kadar fazla imla hatasının nasıl yapıldığı oldu. Yazının sonunu getirmek için kendimi epeyce zorladım. Hem de çeviri alanında biri, eğitimli biri ve Avrupa'da çeviri ofisi sahibi olan bir kimse tarafından yazılmış. Yazı sahibi sürekli proz forumlarını takip ettiğini söylüyor. O halde, ya sürekli izlediği yazıları, ya da yazıları yazanları ve diğer katılımcıları önemsemiyor. Afedersiniz "chat" yaparken bile bu kadar yanlış yapılamaz herhalde. Adeta okullarda imla konusunda örnek olarak okutulabilecek birinci sınıf şablon bir metin oldu. Pes diyorum...Collapse


 
Selçuk Budak
Selçuk Budak  Identity Verified
Local time: 10:22
English to Turkish
+ ...
Hayal ve gerçek: Sosyal güvenliksizlik Sep 26, 2007

Aygun Uzunlar wrote:
hayel dünyasinda yasiyanlardi.


Tüylerim ürperdi. Birkaç kez yazmaya kalkışıp vazgeçtim, ama bu mesaj, es geçilebilecek bir mesaj değil.

Şükürler olsun ki, hayal dünyasında yaşayanlardan birisi değilmişim. Yazılanları okuyunca, doların 1 dolar=1YTL'ye doğru yuvarlandığı bir dönemde, benimle aynı mesleği yapan binlerce kişiyle üç kuruşluk iş için fiyat dalaşına girmekten ve kendi lokmamı her gün biraz daha küçültmekten kaçınmaya çalışmanın ne denli akıllıca olduğunu bir kez daha anladım. Tek bir platformda tek iş için yüzlerce kişinin fiyat rekabetine girmesinin kısa, orta ve uzun vadeli sonuçlarını, bu işten kimlerin kazançlı çıkıp kimlerin kaybedeceğini iyi değerlendirmek gerekir.

Ama yazmamın nedeni ve konusu bu değil. Çünkü rekabetle, fiyatlarla ilgili çok şey yazılıp söylendi. Beni ürperten, o mesajda freelancer'a yönelik aşağılama, freelancer'i hiçe sayma, emeğini yok sayma tutumuydu. Bu tutum sadece mesaj sahibine ait değil. Zaman zaman gözlediğimiz, maruz kaldığımız bir tutum.

Kelimesi 8 sente iş beklemek hayal! Peki gerçek ne? Freelancer = sadece lazım olduğu sürece kullanılıp atılabilir bir araç. Sadece ihtiyacınız olduğu sürece, sadece ihtiyacınız olduğu kadar kullanır, karnını doyurursunuz. Diğer zamanlarda ne yapacağı, nasıl geçineceği kendi bileceği iştir.

Freelancer'lik, çağdışı, tuz madenleri devrinden kalma bir çalışma sistemidir: Hiçbir güvencesi, sigortası, garantisi olmayan bir gündelikçiliktir. Bizi pamuk tarlasında güvencesiz, sadece çalıştığı günün yevmiyesiyle çalışan pamuk işçisinden ayıran şey ne? Hiçbir şey...

Bir sosyal güvenlik şemsiyesinin altında mıyız? Hayır. Sigortamız var mı? Hayır. Hasta olduğumuzda tedavi masraflarımız, hasta olduğumuz sürece yaşamsal ihtiyaçlarımız karşılanıyor mu? Hayır. Yaşlandığımızda, artık çalışamaz hale geldiğimizde bize emeklilik bağlanacak mı? Hayır. Kıdem tazminatımız var mı? Hayır....

İşte gerçek bu. Bizler, eğer primlerini kendi cebimizden ödeyerek özel bir sağlık-emeklilik, vb. sigortası yaptırmamışsak, eğer yarınımız, çalışamadığımız günler için kenara üç beş kuruş ayıramıyorsak, gündelikçiden hiçbir farkımız yok demektir.

Aza çoğa bakmayıp bugün aldığı parayı kazanç sayıp cebine koyan freelancer yanılıyor. Yarınsız, sadece bugünü yaşamış oluyor.

Bir freelancer, kendi "fiyatını" belirlerken şunları da fiyatın içine dahil etmelidir:

1. Bugün onurlu, kabul edilebilir bir yaşam standardı tutturmanın maliyeti, artı
2. Şu veya bu nedenle (hastalık gibi) çalışamayacağı günlerde yaşamını idame ettirmenin maliyeti.
3. Kendisinin, çocuklarının, eşinin, vb. sağlık giderleri.
4. Herhangi bir emeklilik planı için ödeyeceği pirimler.

Aldığınız ücretin 8 sent ya da 18 sent olması önemli değil. Önemli olan, siz bu ücretin içine yukarıdakileri dahil ediyor musunuz? Daha da önemlisi, siz bu ücretin içinden yukarıdaki gider kalemleri için belli bir pay ayırabiliyor musunuz? Eğer bunu yapabiliyorsanız, sorun yok.

Eğer bunu yapmıyorsanız, İngilizce'deki ünlü "so far so good" yaklaşımıyla sadece 1. madde ihtiyaçları için fiyat veriyorsanız, geleceğinizden, yarınınızdan veriyorsunuz demektir.

Yukarıdaki yazıda örneğini gördüğümüz türden büro sahipleri için sizin hiçbir değeriniz yoktur. Bunu açıkça da söylüyor. Tamam, kabul edilebilir olmasa da, bu anlaşılır bir şey. Peki ya siz? Siz kendinize, yarınınıza, çocuklarınızın yarınına ne kadar değer veriyorsunuz? Bundan 10 yıl sonraki, 20 yıl sonraki yaşamınız için neler planlıyorsunuz? Zorunlu (kanunen mecbur) olmadığı sürece, birileri kolay kolay bizim geleceğimizi düşünmez. Ama neden geleceğimizi başkalarının insafına bırakıyoruz?

Bu ciddi olarak düşünüldüğünde, fiyat dalaşına girmenin de, fiyat kırmanın da o kadar kolay olmadığı görülecektir. Böyle platformların ne işe yaradığı da.
SB


 
Selcuk Akyuz
Selcuk Akyuz  Identity Verified
Türkiye
Local time: 10:22
English to Turkish
+ ...
Selçuk Budak'ın yazdıklarına tamamen katılıyorum Sep 26, 2007

Yarınlar için yatırım yapmalı, yarınları düşünerek fiyat belirlemeliyiz.

Ayrıca Aygun Uzunlar'ın yazdıklarına gelince, Almanya'da 0.08'den (Euro mu Dolar mı belli değil) iş aldığına göre anlaşılan taşeronluk yapıyor, diğer tercüme bürolarından tercüman gibi iş alıyor, sonra da bunları yine başka taşeronlara iyi kötü yaptırıp nemalanıyor. Ne güzel bir saadet zinciri! İlginç olan bu kadar ucuza çalışması, piyasayı bilmemesi. Ben Almanya
... See more
Yarınlar için yatırım yapmalı, yarınları düşünerek fiyat belirlemeliyiz.

Ayrıca Aygun Uzunlar'ın yazdıklarına gelince, Almanya'da 0.08'den (Euro mu Dolar mı belli değil) iş aldığına göre anlaşılan taşeronluk yapıyor, diğer tercüme bürolarından tercüman gibi iş alıyor, sonra da bunları yine başka taşeronlara iyi kötü yaptırıp nemalanıyor. Ne güzel bir saadet zinciri! İlginç olan bu kadar ucuza çalışması, piyasayı bilmemesi. Ben Almanya'ya 0.12 - 0.10 Euro'dan iş yapıyorum. Açıkçası fiyatımı önümüzdeki yıl içinde 0.15'e çıkarmayı hedefliyorum.

Peki bu arkadaşı ucuza çalıştığı, piyasayı düşürdüğü için eleştirebilir miyiz? Kimine göre evet, kimine göre hayır ama açıkçası bu arkadaşı muhatap kabul etmeye, cevap yazmaya da gerek yok. Benzerleri gibi bugün var yarın yok bir büro açmış, iki gün sonra yaptırdığı işler müşteriden geri dönmeye başladığında ortadan kaybolacağı kesin olan bir şahıs.



[Edited at 2007-09-26 21:07]
Collapse


 
Serkan Doğan
Serkan Doğan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 10:22
Turkish to English
+ ...
Gaza gelirsem Sep 26, 2007

Sn. Uzunlar'ın ifade buyurduğu gibi "hayel dünyasinda yasiyanlar" arasında olmadığımız açıkça meydanda. Selçuklar ne güzel anlattılar. Bunların üzerine ne söylesem fazla, gereksiz ve yineleme gibi geliyor. Ben bizi "kümes hayvanları" gibi gören bu zihniyetten sıkıldım artık. Buna resmen 'çay içtiği bardağa tükürmek' denir (lafı ortama uygun yumuşattım). Bununla birlikte, bu tür insanları anlamaya da çalışıyorum. Niye bu tür insanlar bizleri aç, sefil ve k... See more
Sn. Uzunlar'ın ifade buyurduğu gibi "hayel dünyasinda yasiyanlar" arasında olmadığımız açıkça meydanda. Selçuklar ne güzel anlattılar. Bunların üzerine ne söylesem fazla, gereksiz ve yineleme gibi geliyor. Ben bizi "kümes hayvanları" gibi gören bu zihniyetten sıkıldım artık. Buna resmen 'çay içtiği bardağa tükürmek' denir (lafı ortama uygun yumuşattım). Bununla birlikte, bu tür insanları anlamaya da çalışıyorum. Niye bu tür insanlar bizleri aç, sefil ve küçümsenmeye-sömürülmeye ebediyyen mahkum yaratıklar olarak görürler? Şahsen ben 20-30 senelik başarılı profesyonel yaşamından sağladığı birikimi sayesinde istese İstanbul gibi bir yerde birkaç büroyu satın alabilecek meslektaşlarımı tanıyorum. Bu insanlar tanımıyor demek ki. Elbette büyük bir olasılıkla işletmecilik ve müşteriyle uğraşmanın sıkıntıları nedeniyle "evlerinde oturuyorlar" bu arkadaşlar. Belki bir yeraltı yaşamımız olabilir ama yani o kadar da kuru ekmeğe muhtaç, yarınından ümitsiz ve bunu bilenler tarafından itip kakılmaya müsait kişiler değiliz. Benim son yıllardaki neredeyse tüm çabam ranta ve alışılmışa karşı gelmek, çevirmenlerin birbirlerini yemediği ve birbirlerinin kuyusunu kazmadığı, çevirmen-büro ilişkilerinin ise anlayışsızlık ve sömürüden öte empati ve sevgi-saygıya dayandığı bir ortam oluşturmak oldu. Kısmen muvaffak oldum buna. Zaten kaçınılmaz asosyal yanımızı powwow gibisinden müesseselerin teşkil edilmesi sayesinde aşmaya çalışıyoruz. Şimdi aklıma geldi, daha geçenlerde senelerce ve her seferinde bana yalvar yakar iş veren teyzem yaşında ve muhtemelen anaokulu mezunu bir tercüme bürosu sahibesi tamamen başıma açtığı zorluklardan ve sorumsuzluktan dolayı tartıştığım bir anda bana hiç çekinmeden ve utanmadan "sen evinde oturan ve benim göndereceğim sayfaları bekleyen bir adamsın, ben ise bilmemnenin merkezinde bir büro sahibiyim" diyiverdi. Nereden aklıma geldiyse, keşke demeseydi tabii ki..Collapse


 
Nizamettin Yigit
Nizamettin Yigit  Identity Verified
Netherlands
Local time: 09:22
Dutch to Turkish
+ ...
Ortalık Tozduman Sep 27, 2007

Merhabalar
Pardon, Hayda breeee demem lazım belki de.

İnsan yaşadıklarından öğrenir. İnsanı diğerlerinden ayıran bu. Keçilerden birinin uçurumdan yuvarlandığını gören keçiler yine uçurumun kenraında otlamaya devam ederler.

İnsanın yaşadıklarından öğrenemediği pek tabi vakidir. Öğrenmek kolay değil. Hem öğrenmek "bilmek" demek de değil.
Kalsik öğrenmeciler "başkalarına öğretebilecek duruma gelmek" ile ölçmüşler. B
... See more
Merhabalar
Pardon, Hayda breeee demem lazım belki de.

İnsan yaşadıklarından öğrenir. İnsanı diğerlerinden ayıran bu. Keçilerden birinin uçurumdan yuvarlandığını gören keçiler yine uçurumun kenraında otlamaya devam ederler.

İnsanın yaşadıklarından öğrenemediği pek tabi vakidir. Öğrenmek kolay değil. Hem öğrenmek "bilmek" demek de değil.
Kalsik öğrenmeciler "başkalarına öğretebilecek duruma gelmek" ile ölçmüşler. Bu durumda, ortamın tozumasına sebebp olan arkadaşımızın başkalarına öğretebileceği şeyin ne olduğu veya böyle bir şeyin olup olmadığına iyi bakması lazım. Hoş bu hepimiz için de geçerli.

Kişi bunu kendisiyle başbaşa kaldığında yaparsa ve başkalarına öğretebileceğim ne var sorusunu mütekerriren sorarsa kendi durumunu iyi anlar... İşte bu sebeple ki felek hemen herkes için bir "hayel" (Serkan hocam bu bir alıntıdır. Kızma bana) dünyası ... Şah-ı bend, Ziya Paşa ne güzel demiş:

Ayinesi işidir kişinin lafa bakılmaz,
Şahsın gösterir rütbe-i akl-ı eserinde.

Bu sebeple bir iş yaparken önce o işi nasıl yapılacağını öğrenmek lazım. Yani çoban olacaksanız eğer, önce otalğı, mevsimleri, tabiatı, toprağı tanımanız lazım.

Meseleyi çeviri kıvamına getirip, bu başlığın içindeki son tartışmanın içinden süzecek olursak, ortaya çıkan görüntünün bizim dil çiftimizdeki çeviri hizmetinin hala el yordamıyla yapıldığı ortaya çıkıyor...

Yani çevirmen veya bürolarımızın çoğunluğu:
- hala Türkiye veya dünya piyasasını iyi takip edemiyor
- hala bir ürünün fiyatı nasıl belirlenir, neden ucuz neden de pahalı fiyat verilir bilmiyor
- fiyatlar nasıl yükseltilir bilmiyor
- hala iç bonfileyi sakadat fiyatına satıyor veya sakadatı iç bonfile fiyatına alıyor.

Şimdi herkesin tecrübesi ayrı tabi.
Benim acizane tecrübem:
Avrupada işletmecilerin çok az bir kısmında esnaflık şuuru var. Yani akşam 5 gibi gitseniz ve adam 5 te kapattığını yazıyorsa %99 kapatıyoruz der ve sizi gönderir.

Hiç kimsenin bir mağaza zincirine gidip alacağı bir ürünün fiyatında indirim alma beklentisi olmaz. Yani satılan bir ürüne asılan etiketteki fiyata insanlar alışıktır. Pazarlık etmezler...

Yaklaşık 50 ajansa ve bunun yanında bir miktar da doğrudan müşteriye hizmet vermeye çalışıyorum. Nadiren de olsa pazarlık ediliyor olsa da genelde pazarlık edilmiyor.
5 veya 6 fiyat dilimine ayırdığım tarifem üzerinde pazarlık yapmak isteyen müşterilerime sabit fiyat teklif ediyorum. Bu sabit fiyat son iki yılda kelime hesabıyla almış olduğum işlerin kelime fiyatlarının ortalması.

Köln'de büro işletip hala €0.08'e iş yapan arkadaşa gercekten acıyorum. Yani kendini heder ediyor. O fiyattan alacak, kira ödeyecek, sigorta ödeyecek, elektrik, su gaz ödeyecek, çöp verigisi ödeyecek, sağlık sigortasını ödeyecek... Sonra da bir yerde barınacak. Bu şartlarda o fiyata piyasaya iş yapan birisi, serbest çevirmene 4 cent ödese bile arada kalan 4 sent ile nasıl yapacak bütün bunları...

Köln bilmediğim bir yer değil. Hayatın kelimenin anlamıyla pahalı olduğu bir yer.

Kimseyi hakir görmek için değil ama sadece biraz buut kazandırmak için bir darb-ı meseli burada kullanmanın yararlı olacağına inanıyorum.
Bizim orda bir söz var.. "Kalma kötünün sözüne, bilse iyisini söyler"
Arkadaşın yazdıklarına sitem etmekte haklı olsanız da, aslında öncelikle içinde bulunduğu durumu anlamaya değer diyorum.
Girdabın içinde dönerken etrafına bakma fırsatı olmaz insanın. Bir ipin ucuna ağırlık bağlayıp sonra da sallayıp döndürmeye kalkarsanız merkezkaç kuvvetinin etkisiyle ip zayıf yerinden kırılır ve ipin kopacağı nokta veya konumu siz belirleyemezsiniz. Dolayısıyla ağrılığı da istediğiniz yöne atamazsınız. Ya da belirlediğiniz tarafa atma ihtimaliniz sadece diğer başka bir yere atılma ihtimaline eşittir.

Şidmi Almanya'da çeviri bürolarına dönersek. Arkadaşın €0.30/satır iş yaparken aynı ortamda diğerleri ne yapıyor ona göz atalım:
Arkadaşımızın Alman meslekdaşları aynı türden bir işi 20-25 sente yapar. Yani en azından €1 veya 1.20
Kelimesi 10 -15 sentini kaliteli ve sorun çıkarmayacak bir çevirmene öder. Kendisi de kalan 10 sentiyle efendi efendi hayatını idame ettirir.

Ciddi ciddi yazıp her zaman sinrilerimizi germeyelim.
Temel ne güne duruyor..
Bir gün Temel'in işlediği bir suç yüzünden idamına hükmedilir, ve sehpaya çıkarılır. Sorarlar Temel'e...
Son arzun nedir Temel?
Bizimki
"Ha pu paaa ders olsun" der.

Her ne kadar burada hepimiz Temel'e gülsek de burada çok ince bir ders var.
O da kişinin yaptığı şeyden kendine ders çıkarması...
Yani yaşadıklarından bir şey öğrenmesi.
Dedik ya keçilerle aramızdaki sınırı çizen bu olgu bizler için hele de metinlere şekil ve şemalini veren çevirmenlerin gizli hazinesi.
Yaşadıklarından ders alması lazım. Aksi taktirde hayat daima bir girdap olur veya girdap kalmaya devam eder.

Hepinizi girdapsız hayat temennisiyle,

Nizam Yigit







[Edited at 2007-09-27 06:04]
Yazıp, gönderdikten sonra okuduğumda hataları görünce düzeltmeye çalıştım. Serkan hoca kızmasın yeter..

[Edited at 2007-09-27 06:05]
Collapse


 
Nuri Razi
Nuri Razi  Identity Verified
Türkiye
Local time: 10:22
Member (2008)
English to Turkish
+ ...
Fiyatlar Oct 11, 2008

Gerçekten harika yazılar. Çeviri sektöründe çalışan bir kişi olarak Türkiye'de bırakın 8 ytl'yi 3,5 ytlye iş yapan bir sürü insan var.
Vahim durum.


 
Haluk Levent Aka (X)
Haluk Levent Aka (X)
Local time: 10:22
Japanese to Turkish
+ ...
Tercumax Hayırlı Olsun :))) Oct 14, 2011

Aygün Hanımın profesyonelliği kurmuş olduğu çeviri bürosunun adından açıkça anlaşılıyor: Tercumax))

Tercumex olarak, Tercumax'a başarılar dileriz... EN 15038 falan... Şık duruyor gerçekten. Yalnız o EN 15038 belgesini de sitenize koysanız da görsek. Zira benim bildiğim kadarıyla EN 15038 belgeli 3 büro var Türkiye'de halen... TSE'nin sitesinin yalancısıyım...

Saygılar Hak Edene,


 
Pages in topic:   < [1 2 3]


To report site rules violations or get help, contact a site moderator:


You can also contact site staff by submitting a support request »

Ben mi yanlış biliyorum fiyatları?


Translation news in Türkiye





TM-Town
Manage your TMs and Terms ... and boost your translation business

Are you ready for something fresh in the industry? TM-Town is a unique new site for you -- the freelance translator -- to store, manage and share translation memories (TMs) and glossaries...and potentially meet new clients on the basis of your prior work.

More info »
Anycount & Translation Office 3000
Translation Office 3000

Translation Office 3000 is an advanced accounting tool for freelance translators and small agencies. TO3000 easily and seamlessly integrates with the business life of professional freelance translators.

More info »